Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) yurt dışından ithal ettiği canlı anguslar, Taşucu Ceyport Limanı’na gelmeye devam ediyor. Ancak turizm beldesi olan Taşucu’na yanaşan limandan gelen ağır ahır kokusu ve ithal sivrisinekler nedeniyle tatilciler Kum Mahallesi başta olmak üzere kıyılarda denize giremiyor.
GECE KARADAN UZAKTA BEKLETİLİYOR
Son aylarda Taşucu ve Silifke’de yaşayan insanları çileden çıkaran angus kokusu sorunu devam ediyor. Hatay depremi sonrası İskenderun Limanı’nın kapanması ile Latin Amerika ülkelerinden ithal edilen anguslar, uzun deniz yolculuklarının ardından Taşucu Ceyport Limanı’na ulaşıyor ve buradan tüm Türkiye’ye dağıtılıyor. Ancak bu hayvanların yaydığı yoğun kötü koku ve ithal sivrisinekler, bölgedeki insanların hayatını cehenneme çeviriyor. Turizm beldesi olan Taşucu’na yanaşan limandan gelen ağır ahır kokusu ve ithal sivrisinekler nedeniyle tatilciler Kum Mahallesi başta olmak üzere kıyılarda denize giremiyor.
“SİLİFKE-TAŞUCU SAHİPSİZ”
Tepkilerini sosyal medya hesaplarından dile getiren Taşucu sakinleri ve tatilciler kokunun yayılmasını engelleyecek önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesini istiyor. Ayşe Atay isimli vatandaş, “Avrupa, Afrika bu gemileri limanlarına sokmuyor, biz cennet bahçesi sunuyoruz. Taşucu’nda "Defol " diyecek yürek yok. Sabah denize gittik gemiyle getirdiler ikindi vakti oldu Taşucu’nda o kadar pis koku var ki anlatamam midem allak bullak oldu” ifadelerini kullandı. Gökay Asker isimli vatandaş ise, “Canım Seka arazisini pekala da turizme kazandırabilirlerdi, otelleri, halka açık yüzme havuzları, uzun koşu parkuru, mesire yeri, basket voleybol golf sahaları… Onun yerine angusların ve trafiği tehlikeye sokan tırların geldiği, denize sintine bırakıldığı, halkı rahatsız eden, Taşucu'na, Ramsar Sözleşmesi ile güya koruma altında olan Göksu Deltasına, Silifke'ye ihanet projesi olan Ceyport'a devrettiler. Silifke-Taşucu sahipsiz. Tüm parti belediyeleri sahipsiz bıraktı, herkes üç maymunu oynuyor” dedi.
“KAPI, PENCERE AÇAMAZ
Mustafa Çakmak isimli vatandaş da et ithalatına tepki göstererek, “Dış güçlerden aldıkları 5 dolarlık eti halka 15 dolara satıyorlar kimse sesini çıkarmaz bu işe” dedi. Nejdet Aksünger isimli vatandaş ise, “Rüzgar Kum Mahallesine daha çok getiriyor biz bu kokuları çekmek zorunda mıyız? Allah’tan revamı kul hakkı diye bir şey varsa yetkililer bunun hesabını Allah’a verirler” dedi. Ali Çiğdem Doygun da, “İzinde Taşucu’na denize gittim ailemle eski Taşucu’ndan eser yok. Deniz çok çok kirliydi mecburen nispeten daha temiz olan koylara gittim. Görseldeki görüntüyü yetkililerin çözebileceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullandı. Yusuf Sarpkaya ise, “Kokudan kapı pencere açamıyoruz. Turizm memleketinde böyle koku mu olur?” diye sorarken, Mustafa Özer de, “Lağımda denize girmek gibi bir şey oldu. Ama sesini duyan olmadı Taşucu’nun” diye yetkililere serzenişte bulundu. Asiye Sönmez isimli vatandaş ise, “Bütün Taşucu’nun üstüne kabus gibi çöküyor, kapı, pencere açamaz olduk” şeklinde konuştu.