Mülakat, liyakatin katilidir!

Mülakat, liyakatin katilidir! bozyazigazetesi.com
Necdet TAŞ

Mersin’deki atama bekleyen öğretmenler, mülakat olmadan 100 bin öğretmen kadrosu açılmasını istedi.


14 Mayıs seçimlerinden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Öğretmen atamalarında mülakatı kaldıracağız" sözünü vermişti. Ataması yapılmayan öğretmenler Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda protesto gösterisi düzenledi. "Cumhuriyet’in 100. yılında 100 bin öğretmen ataması" isteyen öğretmenlere, eğitim sendikalarının yöneticileri, emekli öğretmenler ve aileleri de katıldı. Öğretmenler, "Tantunisiyle kebabıyla mülakatsız 100 bin atama, Şubatta okula", "100 bin öğretmen hazır, Maliye bütçeyi ayır" yazan afişler taşıdı ve "Mülakat liyakatin katilidir", "Mülakat dediniz sözünüzü yediniz" sloganları haykırdı. Atanamayan öğretmenlere bazı siyasi partilerin temsilcileri, çeşitli sendikalar ve öğretmenler de destek verdi. Öncelikle Başöğretmen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, şehit öğretmenler Arzu Özsoy, Ayşenur Aikan, Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz, Fedai Altun, İlyas Bul ve ebediyete intikal eden şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunan öğretmenler, ardından İstiklal Marşı okudu.

 

VERİLEN SÖZ NE OLDU?

Burada atanamayan öğretmenler adına konuşan İbrahim Hamza Yalçın, genel seçimler öncesinde, 2023 yılının Nisan ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuya ilk atamada mülakatların kaldırılacağı sözünü seçim vaadi olarak açıkladığını hatırlatarak, “AK Parti seçim beyannamesinde ve seçim videolarında, öğretmenlik mesleği için mülakatın kaldırılacağı görsel ve videolarla çok açık bir şekilde yansıtılmıştır” diyen Yalçın, Bununla birlikte 12 Mayıs 2023'te, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden iki gün önce, Milli Eğitim eski Bakanı ve şu anki Ordu Milletvekili Mahmut Özer, bir canlı yayın programında ‘Artık öğretmenlere mülakat yapmayacağız, KPSS tek kriter olacak, atamaları hızlı bir şekilde yapacağız’ demiş ve cumhurbaşkanımızın vermiş olduğu seçim vaadini referans almıştır. Bizler de Cumhurbaşkanımıza ‘mülakat kaldırılacak’ sözünü referans alarak sandık başına gitmiş ve oylarımızı kullanmıştık. Şimdi ise yeni Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin ‘Mülakat gibi mülakat yapacağız’ demektedir. Bu tür söylemler akıllara şu soruları getirmektedir: Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin; Ücretli öğretmenlik uygulamasında KPSS şartı var mı? Hayır. Ücretli öğretmenlik uygulamasında mülakat yapılıyor mu? Hayır. Ücretli öğretmenlik uygulamasında branş önceliği dikkate alınıyor mu? Hayır. Ücretli öğretmen alımlarında bile adaletsizlik baş gösteriyorken, sözleşmeli öğretmen alımları için uygulanması planlanan mülakat sisteminde adaletsizlik olmayacağının garantisini verebilir misiniz? Mülakat sistemi için kurulması planlanan komisyonların her birini denetleyebilecek misiniz?” diye sordu.

“MADEN OCAKLARINDA DEĞİL SINIFLARIMIZDA OLMAK İSTİYORUZ”

Atama bekleyen öğretmenler olarak mülakatın ne yüzde 50'sini ne yüzde 30'unu ne de yüzde 20'sini kabul etmediklerinin altını çizen Yalçın, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Söz verildiği gibi kamuya ilk atamada mülakat tamamen kaldırılmalı ve öğretmen atamaları KPSS başarı sıralamalarına göre yapılmalıdır. Diğer yandan geçtiğimiz günlerde medyada öğretmen atama kontenjanları hakkında 10-15 bin bandında komik bir sayı lanse edilmekteydi. Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan herhangi bir resmi açıklama gelmedi. Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'in kamuda tasarruf söylemleri bu tarz algıların önünü açmaya bir neden oluşturdu. Atama bekleyen öğretmenler olarak sn. bakanımızın kamuda tasarruf söylemlerini gönülden destekliyoruz. Ancak ve ancak eğitimden tasarruf edilemeyeceğini bir kez daha burada belirtmek durumunda kalıyoruz. Bizler ne lanse edilen o 10-15 bin bandında bir sayıyı ne de Milli Eğitim Bakanımız sn. Yusuf Tekin'in belirttiği 68 bin ihtiyaçtan aşağı bir sayıyı asla kabul etmiyoruz. Cumhuriyetin 100. Yılında, Türkiye Yüzyılı'na yakışır bir sayı olan 100 bin öğretmen ataması talebini yineliyoruz. Bizler öğretmenler olarak zincir marketlerde değil, sınıflarımızda olmak istiyoruz. İnşaatlarda değil, sınıflarımızda olmak istiyoruz. Maden Ocaklarında değil sınıflarımızda olmak istiyoruz. Biz öğretmenler meydanlarda, kameralar karşısında değil, sınıflarımızda öğrencilerimizin karşısında olmak istiyoruz.”

 

EĞİTİM-BİR-SEN’DEN ATANAMAYAN ÖĞRETMENLERE DESTEK

 

Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen Mersin 1 No'lu Şube Başkanı Abdulla Çelik de atanamayan öğretmenlere destek verdi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ihtiyacı konusunda gerekli adımları atması gerektiğinin altını çizen Çelik, “Türkiye'nin öğretmen başına düşen öğrenci oranlarını OECD ortalamalarına çekebilmesi için 140 bin yeni öğretmenin atanması gerektiğini Eğitim-Bir-Sen olarak hazırladığımız raporda ortaya koyduk. Sayısı 80 bini aşan Ücretli öğretmen gerçeği yeni öğretmen ataması ihtiyacını net bir şekilde ortaya koyuyor. Mevcut öğretmen sayısının yaklaşık yüzde 10'una denk gelen ücretli öğretmenlerin asgari ücretin, açlık ve yoksulluk sınırının altında ücret alması, eksik sigorta primiyle çalıştırılması, alanlarının dışındaki derslere girmesi, kısacası bir öğretmen maaşıyla neredeyse üç öğretmenin istihdam edilmesi, ucuz İşçilik ve sosyal bir sorundur. Öğretmen açığının ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılması kısa dönemde kârlı bir uygulama gibi görünse de uzun vadede eğitimin çıktıları üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Öğrencinin geleceği için, eğitimin geleceği için ve bu ülkenin geleceği için bu sese kulak verilmelidir. Sorunu görmezden gelmek, sorunu ortadan kaldırmıyor. Geçici tedbirler, sorunu çözmüyor. Biz 'nitelikli eğitim, güvenceli çalışma' diyoruz, Bakanlık ücretli öğretmenlikle ucuz işçiliğe kaçıyor. Bu böyle gitmez! Hükümet bu sese kulak vermeli, öğretmen açığı kapatılmalı, öğretmenlerimiz mesleğine ve ekmeğine kavuşmalıdır. Bugüne kadar ki uygulama göstermektedir ki öğretmen atamalarında mülakat, öğretmen adayının mesleki bilgi ve mesleki yeterlik düzeyini ölçmeyi öncelememekte, adayın öğretmenlik mesleğine uygunluğunu ve yetkinliğini değerlendirememekte, öğretmen yeterliliklerinin ve eğitim-öğretimin niteliğinin artırılmasına bir katkı sunamamaktadır. Bunun üzerine bir de sürecin şeffaf ve denetlenebilir bir tarzda yürütülememesi, gerçekte mülakatın istenen amacı sağlamadığını, başlı başına bir sorun alanına dönüştüğünü ortaya koymaktadır. Bu çerçevede daha adil, önce hakkaniyet, sonra ehliyet ve liyakat ölçülerine göre istihdamın toplum vicdanında karşılığını bulduğu bir düzenleme ile yapılması değerlendirilmelidir. Hedefimiz; hakkın yerini bulması, hakkaniyetin sağlanması, haklı mücadelemizin sonuç almasıdır. Meydanda, masada, sahada sesinizi duyurmaya, size destek olmaya devam edeceğiz. Öneriniz önerimiz, isteğiniz teklifimiz, beklentiniz talebimiz, mücadeleniz mücadelemizdir” ifadelerini kullandı.