İçel Sanat Kulübü’nden Gazeteci Oğuz Topaçoğlu, söyleyişine davet

İçel Sanat Kulübü’nden Gazeteci Oğuz Topaçoğlu, söyleyişine davet bozyazigazetesi.com

İçel sanat Kulübü ve Mersin Gazeteciler Cemiyeti iş birliğiyle hazırlanan, “Mersin Basın Tarihi” adlı kitaba evrilmesini plânlanan “Mersin Basınının Duayenleri” zincir söyleşinin  18 Aralık  2023 Pazartesi günü saat: 18.00’de konuğu Gazeteci OğuzTopaçoğlu.


İçel Sanat Kulübü Başkan Yardımcısı  ve metin yazarı Baha Sadık Akıner’in kaleminden; “Aslında tam bir dünya insanıdır Oğuz Topaçoğlu da, fiziki olarak doğumu Adana’da gerçekleşir. Karışır sonra insanlarına, hep ve daima coşkuyla…

Evet dostlar, İçel Sanat Kulübü ile Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nin ortak paydada gerçekleştirdiği Mersin Basınının Duayenleri – Geçmişten Günümüze Mersin zincir söyleşimizin 9. konuğu Oğuz Topaçoğlu…

9 Aralık 2022 tarihinde yani 1 yıl önce meslek büyüğümüz Mazlum Gökçay ile başladığımız serüvende 9. meslek büyüğümüzü konuk etmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Yolumuz uzun… Belki 2 yıl sürecek bu yolculuk, belki 3 yıl; bilemem. Biz çalışmaya, çabalamaya, kente ve yaşama karşı üzerimizdeki sorumlulukla üretmeye ve buluşmaya, buluşturmaya devam edeceğiz…

İlk ve orta öğrenimi Mersin'de,  liseyi İstanbul Pertevniyal'de tamamlar Oğuz ağabey. Marmara Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi mezunudur. Yani, hem okullu hem alaylıdır...

Gazeteciliğe 1974 yılında mahalle arkadaşı ünlü gazeteci Sedat Ergin'in zoruyla İstanbul'da Türk Haberler Ajansı'nda başlar. Hem okur hem çalışır. Aralarında Türk basınının amiral gemisi tabir edilen ve THA'na abone olan Hürriyet gazetesi de dâhil olmak üzere, Tercüman, Cumhuriyet gazetelerinin de bulunduğu 33 abone; yani özetle, tüm Türkiye basınını bir haberiyle atlattığında ödülü genel müdürü Osman Saffet Arolat'ın  "Aferin, kedi olalı bir fare tuttun!" sözüyle alır...

Ne çok anısı, yaşanmışlığı vardır; bir düşünün dostlar. Hayata ve insanlara karışmayı seven, yanında tebessüm etmeden hatta kahkaha atmadan duramayacağınız bir gönül insanıdır aynı zamanda. Şakacıdır, şaka da kaldırır, yerinde duramaz. Bilgedir, her konuda donanımlıdır. Edebiyatı, şiiri, sanatı, insanları, yaşamayı sever; sevdirir aynı zamanda. Hangi konuda söz açsanız muhakkak söyleyecekleri, ekleyecekleri vardır. Öyle de doludur. Elindekini, eteğindekini paylaşmayı sever. Dosttur, ağabeydir Oğuz Topaçoğlu…

Yaşadıklarından birine değinecek olursak; Milliyetçi Cephe Hükümeti'nin düştüğü gün İsmail Cem'in sahibi olduğu Politika gazetesinde yayınlanan "Hükümet düştü, düşüyor!" başlıklı karikatürü sanat çevresinde "Müneccim" olduğu yönünde esprilere yol açar...

1984 yılında Adana Hürriyet'te bir yıl çalıştıktan sonra 1985 yılında Mersin' de ilk büro şefi olur. 1990 yılında ise 9 vilayetin bağlı olduğu Çukurova Bölge Müdürlüğü’ne getirilir. Çalışkandır Oğuz Topaçoğlu, yerinde duramaz…

Yaptığı bir atlatma haber yüzünden Anadolu Ajansı Mersin temsilcisi işinden olur mesela. Tabi Oğuz ağabey, insandır; üzülür bu duruma. Şimdilerde ise meslekte, haber atlatma diye bir şey kalmadı, varsa yoksa haber yerine reklam toplamak. Gelinen yer bakımından maalesef üzücü...

Mersin’in gurur kaynağı merhum Nevit Kodallı’nın son TV röportajını Oğuz ağabey yapmıştır. Hatta Oğuz ağabeyi sınava tabi tutup, Mersin polifonik koroya tenör olarak da kabul etmiştir. Yine tüm basın mensupları arkadaşlarını atlattığı bir habere ait fotoğrafı, Dünya Tıp Kongresinde sunumda kullanılır ve tıp tarihinde yerini alır...

Mesleki tecrübelerini 90'lı yıllarda Niğde Üniversitesi'nde, 2018 yılında da Toros Üniversitesi'nde öğrencilere aktarır. Şu an gazeteci büyüğümüz Ali Ekber Şen’in İzhaber gazetesinde yazmaya ve mesleğini sürdürmeye devam eder. Adana'da her hafta Abdülkadir Kaçar ile TV programları hazırlayıp sunar...

Zaman zaman dost sohbetlerinde şöyle der Oğuz ağabey: Hayatımı yazsam roman olur derler ya,  benimki film bile olur…

Memleketi Adana'yı çok sever. Ancak Yahya Kemal Beyatlı’nın da Ankara-İstanbul benzetmesi gibi; Mersin'e dönüşünü daha çok sever. Bir Mersin âşığıdır Oğuz Topaçoğlu. Kente ve yaşama olabildiğince katkılar sunar hep…

Genç gazetecilere, günlük tutmaları gerektiğini tavsiye eder...

Şinasi Nahit Berker ustanın "Gazeteci olunmaz, doğulur" sözünü yaşamı boyunca şiar eder kendine. Bu sözü ilk duyduğunda kendisine itici gelse de; Gazetecilik Fakültesini bitirmiş, yani mektepli biri olarak, zaman içinde usta-çırak ilişkisiyle yetişmiş yetenekli bir insanın pekâlâ iyi bir gazeteci olabileceğini düşünür. Bunun en canlı örneğini birlikte yıllarca çalışmaktan gurur duyduğu kardeşi, meslektaşı Ali Ekber Şen olduğunu belirtir…

Radyo dinlemeyi, özellikle TRT FM dinlemeyi çok sever. Kova burcunun bütün özelliklerini taşır Oğuz ağabey. Maymun iştahlı biri olduğunu söyler hep. Üniversite yıllarında Gazetecilik Fakültesi’nde okurken, hem de şimdilerde Devlet Konservatuvarı olan İstanbul Belediye Konservatuvarına gittiğinden bahseder. Hocaları "Trio" diye ifade edilen üçü de rahmetli olan Yıldız Kenter, Sabahattin Kudret Aksal ve Melih Cevdet Anday’dır; varın gerisini siz getirin…

Kendisinde asıl emeği olan kişinin Mersin Abdülkadir Perşembe İlkokulunda, Köy Enstitüsü mezunu rahmetle andığı ilk öğretmeni Remzi Eren olduğunu söyler. Böyle de vefalıdır. O’nu yazmaya, tiyatroya ve karikatüre teşvik edenin Remzi hocası olduğunu belirtir...

Hiç kalemini satmamıştır Oğuz ağabey. Bu konuda ne çok örnek var değil mi günümüzde. Kültür Bakanlığı’nın hazırladığı “Karikatür Sanatı” adlı kitapta 400 karikatür sanatçısı arasında Oğuz Topaçoğlu’nun adı geçer dostlar. Zerda, Hanımın Çiftliği ve Beyaz Gelincik gibi popüler dizilerin yanı sıra öğrenci filmleri - belgeselleri ve birçok tiyatro oyununda da rol almıştır...

Gazetecilik mesleği için şunları söyler: Gazetecilik, zor meslektir. Zengin olmak isteyen başka kapıya! Polisler için derler ya, gazeteciler için de geçerlidir o söz; "Parası pul, eşi dul" diye…

Ailen ve tüm sevdiklerinle birlikte nice güzellikler dilerim sana Oğuz ağabeyim. Kıymetli varlığından gurur duyduğum güzel insan. Nice nice yaşanmışlıklarına. Saygıyla…

Bekliyoruz dostlar. 18 Aralık Pazartesi günü, saat 18.00'de, İçel Sanat Kulübü'nde...”