Kocamaz; “22 yıldır Milletimize maval anlatıyorlar”

Kocamaz; “22 yıldır Milletimize maval anlatıyorlar” bozyazigazetesi.com
Necdet TAŞ

Hükümete ekonomik kriz üzerinden yüklenen İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, “Öyle istikrarsız bir Ülkede yaşıyoruz ki, hiç kimse mutlu değil. Hiç kimse yarınından emin değil. Hiç kimse yarınından umutluda değil. Zira Ülkeyi yöneten siyasi iktidar, 22 yıldır Milletimize maval anlatıyor! Sürekli masal anlatıyor. Milletimizin belli bir kesimi maalesef bu güne kadar anlatılan o masallara inandı ki 22 yıl kesintisiz bir şekilde iktidarda kalmayı başardılar” dedi.


Türkiye, 2018 yılından bu yana devam eden ve 2023 yılında derinleşen bir ekonomik krizle karşı karşıyadır. Bu kriz, yüksek enflasyon, döviz kurundaki dalgalanmalar, artan işsizlik ve yüksek faiz oranları gibi bir dizi faktörden etkileniyor. Hükümete ekonomik kriz üzerinden yüklenen İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, “Öyle istikrarsız bir Ülkede yaşıyoruz ki, hiç kimse mutlu değil. Hiç kimse yarınından emin değil. Hiç kimse yarınından umutluda değil. Zira Ülkeyi yöneten siyasi iktidar, 22 yıldır Milletimize maval anlatıyor. Sürekli masal anlatıyor. Milletimizin belli bir kesimi maalesef bu güne kadar anlatılan o masallara inandı ki 22 yıl kesintisiz bir şekilde iktidarda kalmayı başardılar. Uyguladıkları politikalarla, bazen bilinçli, bazen bilinçsiz ve acemice davranarak, bazen de kandırıldık diyerek işin içinden sıyrıldılar” ifadelerini kullandı.

“ÇİFTÇİ NE YAPSIN?”

“Sonuçta her ne şekilde olursa olsun halka sürekli olarak zulüm ettiler. Her seferinde de işin içinden bir şekilde ellerini yıkayıp çıktılar. İşte bu nedenle, bugün geldiğimiz noktada Ülkede yaşayan çok küçük bir yandaş ve mutlu azınlık dışında toplumun kahir ekseriyeti yaşadığı hayattan memnun değil” değerlendirmelerinde bulunan Kocamaz, “İşçisi, memuru, asgari ücretlisi, emeklisi, esnafı, çiftçisi, hayvancılıkla uğraşanı ne yapacağını şaşırmış durumda. Size sadece ve birazcık çiftçinin durumundan bahsetmek istiyorum. Çiftçi tabiri caizse her sene “Bulanık suda balık avlamaya çalışıyor. Nasıl mı? Yarınını görmeden, her yıl yeni bir umutla ekiyor, dikiyor, borçlanarak yüzde bir de olsa belki kar edebilirim düşüncesiyle üretimine devam ediyor. Ancak o yüzde bir, tarlasını ekip ürünü hasada dönüşeceği anda binde bire, çoğu kez de hüsrana Dönüşüyor. Çünkü Ülkeyi yönetenler aldıkları akla mantığa uymayan kararlarla, ya bu yıl rekolte düşük, ürün az diyerek ihracatı yasaklıyor dolayısıyla dış pazarı kaybediyoruz. Bir sonraki yıl ise, girdi maliyetleri, ilaç gübre işçilik sulama ve elektrik artmasına katlanarak artmasına rağmen üretilen ürünler dış pazarı kaybettiğimizden dolayı, iç piyasada da tüketilemiyor, neticede ürünler para etmiyor, elde kalıyor. Örneğin, geçen yıl limonda olduğu gibi ürünler dalda kalıyor, ağaçlar sökülüyor! Şimdi soruyorum sizlere, çiftçi ne yapsın?” diye sordu.

“ARTIK YETER!”

Geçen yıl toplatma maliyetinden kurtulmak için bedavaya toplanamayan limonun, bu yıl pazarda markette el yaktığını kaydeden Kocamaz, “Peki, dün akşam haberlerde izlediğime göre, kilosu 120 TL’ye satılan limondan üreticinin payına düşen ne? Sadece 10 TL. Yazıktır, günahtır. Çiftçi o ürünü yetiştirebilmek için, yağmurda çamurda, kış günü ayazda bir yıl geceli gündüzlü çalışacak. Uykusuz kalacak. Emek verecek, masraflar edecek ama parayı aracılar kazanacak. Allah’tan reva mıdır? Bu hangi akla, hangi vicdana sığar. Üreticinin emek verip zarar ettiği yerde aracıların, hiç terlemeden kat be kat kar etmesi doğru mudur? Bu kazandıkları para helal midir? Elbette helal değildir. Peki 22 yıldır, bu yaşananları seyreden iktidarın bu işte vebali yok mudur? Elbette vardır. Buradan söylüyorum; Bu iktidar, 22 yıldır bu işe bir çözüm yolu bulamamışsa, bu beceriksizliğinde ötesinde çiftçiden, üreticiden intikam almak anlamını taşır. Üstelik bu durum, sadece limon için değil, hemen hemen üretilen tüm ürünler için geçerlidir. Peki bu gariban çiftçiler, işi intikama kadar götürecek ne yapmıştır. Ne gibi bir suç işlemiştir? Üreticiye karşı yapılan bu zulmü nasıl bir mazeret ile açıklayabilirsiniz? Beyler; Bu yaptığınız kul hakkına girmektir. Bu yaptığınız ah almaktır. Üreticinin her yıl yaşadığı bu acıklı tabloyu kamuoyunun vicdanına bırakıyor, Üreticiler adına bu duruma avazım çıktığı kadar bağırıyor ve uygulanan politikalara, Milletin gözünün içine baka baka yalan söylenmesine isyan ediyorum. Lütfen… Artık yeter!” dedi.